58 SİVAS
1 sayfadaki 1 sayfası
58 SİVAS
İç Anadolu Bölgesi'nde yer alan Sivas, doğusunda Erzincan; güneyinde Malatya, Kahramanmaraş ve Kayseri; güneybatısında yine Kayseri; batısında Yozgat; kuzeyinde Tokat ve Ordu; kuzeydoğusunda da Giresun ile çevrilidir. İl topraklarının büyük bölümü Yukarı Kızılırmak, bir bölümü de Yeşilırmak ve Fırat havzalarında yer alır.İl toprakları oldukça yüksek dağlık ve engebeli bir arazi yapısına sahiptir. Bu dağlar III.zamanda başlayan Alp kıvrımlaşması sırasında Kuzey ve Güney Anadolu dağ sistemleri de belirginleşmiştir. Kuzey Anadolu dağlarının güneye, Güney Anadolu dağlarının kuzeye açılan kolları il alanının büyük bölümünü kaplamaktadır. Kuzey Anadolu sistemine bağlı olan bu dağlar Kızılırmak vadisi ile Kelkit vadisi arasını doldurarak batı-doğu doğrultusunda uzanır. Toroslara bağlı dağlar ise Şarkışla'dan başlayıp ilin ortalarına doğru sokulur. Bu iki sıranın dışında kalan ve genellikle tek tek yükselen dağlar, ilin diğer yükseltileridir. Bu dağlar arasında vadiler, çukurlarda oluşan ovalar ve yüksek platolar bulunmaktadır.
Bu dağlık alanda Çoruk-Kelkit vadi oluğu ile ayrılan, doğudan batıya doğru Kızıldağ (3.015 m.), Köse Dağı (3.050 m.), Tekeli Dağı (2.621 m.) ve Yıldız Dağı (2.537 m.) iç dağ sıralarını oluştururlar. İlin doğu kesimini Çengelli Dağı (2.596 m.) ile Karasu-Aras Dağları'nın batı bölümünü oluşturan Yama Dağı, kuzey kesimini Giresun Dağlarının güneybatı uzantıların engebelendirir. Yama Dağı'nın bulunduğu kesimdeki dağlar aynı zamanda Divriği Dağları olarak da isimlendirilir. İlin orta kesiminde Tecer Dağları bulunmakta olup, Beydağ'ında 2.7.10 m.ye ulaşır.Bu dağların batısında İncebel, Karababa Dağları (2.235 m.) ve Akdağlar bululnmaktadır. İlin güney kesimini Hezanlı Dağı (2.283 m.) ile Göltepe'de 2.719 m.ye ulaşan Gövdeli Dağı engebelendirmektedir. Bunlar aynı zamanda Torosların uzantıları olup, ilin güney sınırını oluştururlar. İlin en yüksek noktası ise kuzeydoğudaki Kızıldağ'daki Peynirli Tepe'dir (3.025 m.).İl arazisi farklı jeolojik dönemlerde oluşmuştur. İl merkezinde Yıldızeli-Hafik arasında I.Jeolojik dönemden kalmış yaşlı kütleler yer alırken, Yıldızeli-Şarkışla arasında II.Jeolojik dönemde oluşmuş arazi ana çatıyı oluşturur. İldeki dağlar, III.Jeolojik devirde Alp orojenezi ile belirginleşmiştir. Gemerek-Şarkışla yöresindeki akarsu boylarında ise IV.Jeolojik dönemde oluşmuş birikintilere rastlanır. İl topraklarının kuzeyinde yer alan Kelkit Vadisi birinci dereceden deprem kuşağında yer alır. Zara-İmranlı çizgisinin kuzeyi ikinci ve üçüncü dereceden deprem kuşağında yer alır.
Sivas'ta platolar geniş bir yer tutmaktadır. Uzunyayla'nın il sınırları içerisinde kalan doğu kesimi akarsularla bölünmüş olup ilin en büyük platosudur. İlin bir başka önemli platosu da Sivas'ın kuzeyindeki Meraküm Platosudur.Sivas'ın coğrafi yapısında vadilerin önemi büyüktür. İl topraklarının yüksek kesimlerinden kaynaklanan akarsuların açtığı yarıklarda yer yer genişleyen alüvyonlu ovalar ve vadiler bulunmaktadır. Bunlardan Kızılırmak Vadisi Sivas'ın en önemli ve en uzun vadisi olup, İmranlı'nın doğusundan başlar ve dar bir oluk halinde uzanır. Zara'da biraz daha genişleyerek Merkez ilçenin içerisine girer. Kızılırmak Vadisini burada Fadlım ve Tecer ile Yıldızeli Çayı Vadisi de eklenir. İlin diğer önemli vadilerinden olan Çatlısuyu Vadisi Kangal Çayı Vadisi ismi ile, Tecer Dağları'nın güneybatı yamaçlarından başlar ve Yama Dağı'nın batısındaki Kalkım Çayı Vadisi ile Çetinkaya yakınlarında birleşir. Bundan sonra doğuya doğru yönelen vadi Tatlı Çayı Vadisi ismi altında dar bir yarık biçiminde Divriği'ye kadar uzanır. Bu vadilerin dışında il topraklarında, Kulmaç Dağı'nın güney yamaçlarından başlayarak Malatya'ya kadar uzanan Tohma Vadisi, Giresun Dağlarının güney yamaçlarından başlayan Canik, Giresun, Otlukbeli ve Kösedağları arasında uzanan Kelkit Vadisi bulunmaktadır.
İl topraklarında akarsuların vadilerde açtığı oluklarda ve taşıdıkları alüvyonlar geniş ovaları oluşturmuştur. Bunların başında Gemerek Ovası, Yıldızeli (Bedehdun) Ovası ve Suşehri Ovası gelmektedir.İl topraklarını Kızılırmak, Kelkit Çayı, Tozanlı Çayı, Çaltı Çayı, Melet Çayı ve Tohma Çayı sulamaktadır.Sivas'ın jeolojik yapısında kıvrılma ve yükselmeler sonucunda çöküntü alanlarında bazı göller oluşmuştur. Bunlardan Karagöl, Hafik Gölü, Lota Gölü ve Tödürge Gölü doğal göllerdir. Ayrıca sulama amaçlı olarak Gölova, Yapıaltın ve Maksutlu Barajlarının Baraj Gölleri bulunmaktadır. İlin kuzeydoğusundaki Kılıçkaya Baraj gölünün bir bölümü de il sınırları içerisindedir.Sivas, İç Anadolu iklimi olan Karasal iklimin etkisinde kalmakla birlikte, kuzeyde Karadeniz, doğuda Doğu Anadolu yüksek bölge ikliminin etkileri görülmektedir. Yazları çok sıcak ve kurak olup, kış ayları ise soğuk ve kar yağışlıdır.
Sivas İlinin bitki örtüsü genellikle ilkbaharda yeşeren ve yazın kuruyan geven, sığırkuyruğu, kekik ve katırtırnağı gibi bozkır bitkilerinden oluşur. Yalnızca Yeşilırmak Havzası'na giren ve Karadeniz ikliminden etkilenen Suşehri ile Koyulhisar yöreleri bitki örtüsü açısından zengin olup, iğne yapraklı ağaçlardan oluşan zengin ormanlarla kaplıdır. Bu orman örtüsünü sürekli yeşil kalan çok çeşitli ve zengin ağaçlar ile otsu bitkiler tamamlamaktadır.İlin ekonomisi tarım, hayvancılık, dağ ve kış turizmi, avcılık ile sanayie dayalıdır. Yetiştirilen tarımsal ürünler, buğday, arpa, şeker pancarı, fiğ, patates, çavdar, soğan, domates ve elmadır. Az miktarda baklagiller ve sebze yetiştirilir. Hayvancılıkta büyük ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliği yapılır. Eski bir atçılık merkezi olan Uzunyayla'da boğa deposu vardır. Tavukçuluk ve arıcılık da önem taşımaktadır.1968'de kalkınmada öncelikli iller kapsamında olan Sivas'ta et kombinası, süt ürünleri, yem, dokuma, çimento, döküm, metal eşya, çivi, amyant, yedek parça, tuğla ve kiremit fabrikaları vardır. Ayrıca Türkiye Demiryolları Makineleri Sanayii Tesisleri, Beton Travers Fabrikası ve küçük sanayii kuruluşları bulunmaktadır. Bunlar daha çok el sanatları ve halı-kilim, düz dokumacılığa yöneliktir. İlde kuyumculuk, gümüş işlemeciliği ve halıcılık halkın ekonomik gelir kaynaklarındandır.Yer altı kaynakları bakımından oldukça zengindir Merkez ilçede kireç taşı ve tuğla-kiremit hammaddesi, Divriği'de demir ve linyit, Gemerek'te mermer, Gürün'de demir, Hafik'te asbest, İmranlı'da gümüş, kurşun-çinko ve manganez, Kangal'da demir ve linyit, Koyulhisar'da bakır-kurşun-çinko ve kireç taşı, Suşehri'nde magnezit, Yıldızeli'nde flüorit, kireç taşı, mermer ve tuğla-kiremit hammaddesi, Zara'da magnezit ve talk içeren maden yatakları bulunmaktadır. Ayrıca ilin çeşitli yörelerinde de jips yatakları vardır.
Maden suyu kaynakları bakımından da zengin olan ilde, Yılanlı Çermik olarak bilinen Balıklı Çermik ile Sıcak Çermik ve Soğuk Çermik bunların başında gelmektedir.Sivas ve çevresinde yapılan kazı ve araştırmalarda ele geçen buluntular yörede ilk yerleşimin Neolitik Çağda (MÖ. 10.000-5.500) başladığını göstermektedir. Hafik Gölü, Pılır Höyüğü, Zara Tödürge Gölü kıyısındaki Tepecik Höyüğü ile Kangal ilçesi Çukurtarla ve Kavak Nahiyesi Höyük değirmeninde Neolitik Çağa ait Prehistorik buluntular ele geçmiştir. Ayrıca Yıldızeli Argaz Höyük ve çevresinde Kalkolitik Çağ (M.Ö.5000-3500) ile Tunç Çağı (M.Ö.3000-1500) buluntuları ile karşılaşılmıştır.MÖ.3000'lerde Hattilerin Yurdu olarak isimlendirilen Sivas çevresine MÖ.2000'de Hititlerin yerleştiğini arkeolojik araştırmalar ortaya koymuştur. Tatlıcak Köyü ile Uzuntepe köylerinde bulunan höyükler ve Gürün Şuğul Vadisindeki Hitit yazıtları yöredeki Hitit yerleşimini kanıtlamaktadır. Buradaki höyüklerde Hititlerin üzerinde Frig izlerine rastlanmış oluşu, Balkanlardan Anadolu'ya gelen Friglerin, Hitit yerleşim alanlarının üzerlerinde yaşadıklarını göstermektedir. Geç Hitit Devletleri döneminde Sivas'ın güney kesimi Hitit yazıtlarından öğrenildiğine göre Tilgarimmu ismi ile anılıyordu. Yöre MÖ.VII.yüzyılda Kimmer ve İskit akınlarına uğramış, MÖ.VI.yüzyılın başlarında Medler ve Persler yöreye egemen olmuşlardır.
Lydialılar döneminde Kral Yolunun Sivas'tan geçişi, yörenin önemini daha da arttırmıştır. Bugünkü il merkezinin bulunduğu yerde o dönemde Sebasteia isimli bir kentin olduğu bilinmektedir.
Bu dağlık alanda Çoruk-Kelkit vadi oluğu ile ayrılan, doğudan batıya doğru Kızıldağ (3.015 m.), Köse Dağı (3.050 m.), Tekeli Dağı (2.621 m.) ve Yıldız Dağı (2.537 m.) iç dağ sıralarını oluştururlar. İlin doğu kesimini Çengelli Dağı (2.596 m.) ile Karasu-Aras Dağları'nın batı bölümünü oluşturan Yama Dağı, kuzey kesimini Giresun Dağlarının güneybatı uzantıların engebelendirir. Yama Dağı'nın bulunduğu kesimdeki dağlar aynı zamanda Divriği Dağları olarak da isimlendirilir. İlin orta kesiminde Tecer Dağları bulunmakta olup, Beydağ'ında 2.7.10 m.ye ulaşır.Bu dağların batısında İncebel, Karababa Dağları (2.235 m.) ve Akdağlar bululnmaktadır. İlin güney kesimini Hezanlı Dağı (2.283 m.) ile Göltepe'de 2.719 m.ye ulaşan Gövdeli Dağı engebelendirmektedir. Bunlar aynı zamanda Torosların uzantıları olup, ilin güney sınırını oluştururlar. İlin en yüksek noktası ise kuzeydoğudaki Kızıldağ'daki Peynirli Tepe'dir (3.025 m.).İl arazisi farklı jeolojik dönemlerde oluşmuştur. İl merkezinde Yıldızeli-Hafik arasında I.Jeolojik dönemden kalmış yaşlı kütleler yer alırken, Yıldızeli-Şarkışla arasında II.Jeolojik dönemde oluşmuş arazi ana çatıyı oluşturur. İldeki dağlar, III.Jeolojik devirde Alp orojenezi ile belirginleşmiştir. Gemerek-Şarkışla yöresindeki akarsu boylarında ise IV.Jeolojik dönemde oluşmuş birikintilere rastlanır. İl topraklarının kuzeyinde yer alan Kelkit Vadisi birinci dereceden deprem kuşağında yer alır. Zara-İmranlı çizgisinin kuzeyi ikinci ve üçüncü dereceden deprem kuşağında yer alır.
Sivas'ta platolar geniş bir yer tutmaktadır. Uzunyayla'nın il sınırları içerisinde kalan doğu kesimi akarsularla bölünmüş olup ilin en büyük platosudur. İlin bir başka önemli platosu da Sivas'ın kuzeyindeki Meraküm Platosudur.Sivas'ın coğrafi yapısında vadilerin önemi büyüktür. İl topraklarının yüksek kesimlerinden kaynaklanan akarsuların açtığı yarıklarda yer yer genişleyen alüvyonlu ovalar ve vadiler bulunmaktadır. Bunlardan Kızılırmak Vadisi Sivas'ın en önemli ve en uzun vadisi olup, İmranlı'nın doğusundan başlar ve dar bir oluk halinde uzanır. Zara'da biraz daha genişleyerek Merkez ilçenin içerisine girer. Kızılırmak Vadisini burada Fadlım ve Tecer ile Yıldızeli Çayı Vadisi de eklenir. İlin diğer önemli vadilerinden olan Çatlısuyu Vadisi Kangal Çayı Vadisi ismi ile, Tecer Dağları'nın güneybatı yamaçlarından başlar ve Yama Dağı'nın batısındaki Kalkım Çayı Vadisi ile Çetinkaya yakınlarında birleşir. Bundan sonra doğuya doğru yönelen vadi Tatlı Çayı Vadisi ismi altında dar bir yarık biçiminde Divriği'ye kadar uzanır. Bu vadilerin dışında il topraklarında, Kulmaç Dağı'nın güney yamaçlarından başlayarak Malatya'ya kadar uzanan Tohma Vadisi, Giresun Dağlarının güney yamaçlarından başlayan Canik, Giresun, Otlukbeli ve Kösedağları arasında uzanan Kelkit Vadisi bulunmaktadır.
İl topraklarında akarsuların vadilerde açtığı oluklarda ve taşıdıkları alüvyonlar geniş ovaları oluşturmuştur. Bunların başında Gemerek Ovası, Yıldızeli (Bedehdun) Ovası ve Suşehri Ovası gelmektedir.İl topraklarını Kızılırmak, Kelkit Çayı, Tozanlı Çayı, Çaltı Çayı, Melet Çayı ve Tohma Çayı sulamaktadır.Sivas'ın jeolojik yapısında kıvrılma ve yükselmeler sonucunda çöküntü alanlarında bazı göller oluşmuştur. Bunlardan Karagöl, Hafik Gölü, Lota Gölü ve Tödürge Gölü doğal göllerdir. Ayrıca sulama amaçlı olarak Gölova, Yapıaltın ve Maksutlu Barajlarının Baraj Gölleri bulunmaktadır. İlin kuzeydoğusundaki Kılıçkaya Baraj gölünün bir bölümü de il sınırları içerisindedir.Sivas, İç Anadolu iklimi olan Karasal iklimin etkisinde kalmakla birlikte, kuzeyde Karadeniz, doğuda Doğu Anadolu yüksek bölge ikliminin etkileri görülmektedir. Yazları çok sıcak ve kurak olup, kış ayları ise soğuk ve kar yağışlıdır.
Sivas İlinin bitki örtüsü genellikle ilkbaharda yeşeren ve yazın kuruyan geven, sığırkuyruğu, kekik ve katırtırnağı gibi bozkır bitkilerinden oluşur. Yalnızca Yeşilırmak Havzası'na giren ve Karadeniz ikliminden etkilenen Suşehri ile Koyulhisar yöreleri bitki örtüsü açısından zengin olup, iğne yapraklı ağaçlardan oluşan zengin ormanlarla kaplıdır. Bu orman örtüsünü sürekli yeşil kalan çok çeşitli ve zengin ağaçlar ile otsu bitkiler tamamlamaktadır.İlin ekonomisi tarım, hayvancılık, dağ ve kış turizmi, avcılık ile sanayie dayalıdır. Yetiştirilen tarımsal ürünler, buğday, arpa, şeker pancarı, fiğ, patates, çavdar, soğan, domates ve elmadır. Az miktarda baklagiller ve sebze yetiştirilir. Hayvancılıkta büyük ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliği yapılır. Eski bir atçılık merkezi olan Uzunyayla'da boğa deposu vardır. Tavukçuluk ve arıcılık da önem taşımaktadır.1968'de kalkınmada öncelikli iller kapsamında olan Sivas'ta et kombinası, süt ürünleri, yem, dokuma, çimento, döküm, metal eşya, çivi, amyant, yedek parça, tuğla ve kiremit fabrikaları vardır. Ayrıca Türkiye Demiryolları Makineleri Sanayii Tesisleri, Beton Travers Fabrikası ve küçük sanayii kuruluşları bulunmaktadır. Bunlar daha çok el sanatları ve halı-kilim, düz dokumacılığa yöneliktir. İlde kuyumculuk, gümüş işlemeciliği ve halıcılık halkın ekonomik gelir kaynaklarındandır.Yer altı kaynakları bakımından oldukça zengindir Merkez ilçede kireç taşı ve tuğla-kiremit hammaddesi, Divriği'de demir ve linyit, Gemerek'te mermer, Gürün'de demir, Hafik'te asbest, İmranlı'da gümüş, kurşun-çinko ve manganez, Kangal'da demir ve linyit, Koyulhisar'da bakır-kurşun-çinko ve kireç taşı, Suşehri'nde magnezit, Yıldızeli'nde flüorit, kireç taşı, mermer ve tuğla-kiremit hammaddesi, Zara'da magnezit ve talk içeren maden yatakları bulunmaktadır. Ayrıca ilin çeşitli yörelerinde de jips yatakları vardır.
Maden suyu kaynakları bakımından da zengin olan ilde, Yılanlı Çermik olarak bilinen Balıklı Çermik ile Sıcak Çermik ve Soğuk Çermik bunların başında gelmektedir.Sivas ve çevresinde yapılan kazı ve araştırmalarda ele geçen buluntular yörede ilk yerleşimin Neolitik Çağda (MÖ. 10.000-5.500) başladığını göstermektedir. Hafik Gölü, Pılır Höyüğü, Zara Tödürge Gölü kıyısındaki Tepecik Höyüğü ile Kangal ilçesi Çukurtarla ve Kavak Nahiyesi Höyük değirmeninde Neolitik Çağa ait Prehistorik buluntular ele geçmiştir. Ayrıca Yıldızeli Argaz Höyük ve çevresinde Kalkolitik Çağ (M.Ö.5000-3500) ile Tunç Çağı (M.Ö.3000-1500) buluntuları ile karşılaşılmıştır.MÖ.3000'lerde Hattilerin Yurdu olarak isimlendirilen Sivas çevresine MÖ.2000'de Hititlerin yerleştiğini arkeolojik araştırmalar ortaya koymuştur. Tatlıcak Köyü ile Uzuntepe köylerinde bulunan höyükler ve Gürün Şuğul Vadisindeki Hitit yazıtları yöredeki Hitit yerleşimini kanıtlamaktadır. Buradaki höyüklerde Hititlerin üzerinde Frig izlerine rastlanmış oluşu, Balkanlardan Anadolu'ya gelen Friglerin, Hitit yerleşim alanlarının üzerlerinde yaşadıklarını göstermektedir. Geç Hitit Devletleri döneminde Sivas'ın güney kesimi Hitit yazıtlarından öğrenildiğine göre Tilgarimmu ismi ile anılıyordu. Yöre MÖ.VII.yüzyılda Kimmer ve İskit akınlarına uğramış, MÖ.VI.yüzyılın başlarında Medler ve Persler yöreye egemen olmuşlardır.
Lydialılar döneminde Kral Yolunun Sivas'tan geçişi, yörenin önemini daha da arttırmıştır. Bugünkü il merkezinin bulunduğu yerde o dönemde Sebasteia isimli bir kentin olduğu bilinmektedir.
ßurcu- * V.I.P *
-
Yaş : 32
Nerden : Antalya
Mesaj Sayısı : 174
Hobiler : Yüzmek
Aldığı Teşekkürler : 300
Ruh Hali :
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz